26 Eylül 2007

bennnn

*mizah dergilerinde bir süredir moda olan "kısa notlarla, ben ve gözlemlerim" gibisinden tanımlayabileceğim yazılardan pek hazzetmiyorum. ya da bunun moda olmasından hiç hoşlanmıyorum; en son metin üstündağ da bu şekilde yazmaya başladı. ama o metin üstündağ? yine de alpay erdem'e katlanamıyorum ve çok iyi bok yiyorum.
*blog ama bu :)
*bir sürü blog sayfası, blog mlog muhabbetinden geçilmiyor; bu bana bir sürü tv kanalının tv sorunları ve tv teknolojilerinden başka program yapmaması gibi geliyor. elbette herkes dilediğini yapsın; bir şeyler yapmak yapanı, bir şeyler seçmek beni ilgilendirir. (çok güzel cümle oldu sanki bu; buzdolabına yapıştırayım)
*facebook oyuncağı da güzel; belki ölüler de böyle iletişim kuruyorlardır? dün herkese beyaz rus kokteyli (!) gönderdim ve gerçekten o sırada beyaz rus içiyordum... ama ne kadar kötü bir şey değil mi sigara içememek; bir meşrubat kutusuna dokunamamak? (ghost isimli film)
*sigarayı bırakır bırakmaz sigara bırakmanın yöntemini en ince ayrıntısına kadar yazacağım bu da yetmezmiş gibi sigara içen herkesi aşağılayacağım. sanırım çok yakın bir zamanda...
*yeni bilgisayarım beni mallaştırıyor; sniper tüfeğini titretmeden o.çocuğu alman faşisti yere sereyim(call of duty 2) diye oturuyorum ekranın karşısına sonra radyasyonlu topraklarda kişiliğimi ararken (stalker) bir kumarhanede arap şeyhini nasıl öldüreceğimi düşünüyor (hitman) , favori müziklerimi dinleyerek sağda solda gezinen herkesi ezip (gta san andreas) tamamen su altındaki bir şehirde delirmiş tiplerle uğraşıyorum(bioshock). bu arada eşin dostun msn/mayın tarlası hırslarını biliyorum. (bilemek)
*güneşte fazla kalmakla erotism arasında bağlantı var mı?
*o kadar hayranlıkla kitaplarını okuduktan sonra oğuz atay'ın günlüğü beni epey bozmuştu; "insan okunacağını bile bile günlük yazar mı yaav" demiştim; hala da derim. yani bunun edebi bir tür olduğu elbette söylenebilir ama bana ters gelen bi'şeyler var. ben hep ardımda bir çift göz olduğunu hesaplayarak yazacağım ve kendimden ve hayatımdan bahsedeceğim? pekala her hayat kurgudur diyelim o zaman? yok dalga geçmiyorum; diyelim hani... bana uyar.
*çünkü yazmak, insanın -kendisi dahil- hiç kimsenin söyleyemeyeciği bir şeyi duymak (da) demektir ve her sözü herkes duymamalı. yoksa yazmak, çığlık atmak (da) demektir elbette "tanrı bile duysun lan" dercesine. ama "günlük" diyorum işte...
*ben şimdi çok kıllı/kıllanmış/kıllanan bir konuda, çapsız ve belgesiz üstelik ipe sapa eziyet saçmalık derecesinde yazılar yazsam, hatta düpedüz zırvalasam, blogger'ı kapattırabilir miyim? insan bazen devleti bir dizine, büyük patron'u bir dizine oturtup denize bakmak istiyor...
*bundan daha kötüsü ben hakikatin dizine oturup denize karşı yazsam=? "hadi kapa blogger'ı akşam oldu; televizyonu açıp haberleri seyredeceğiz"

1 yorum: